Global

Ukraynalı General “Ordunun değişmesi gerekiyor”….

Ukrayna için "Orduda değişim şart" Tümgeneral Andrii SOKOLOV konuyu tartışmaya açtı

Ukrayna Ordusunda Savaşa Rağmen Reform Yapılmalı mı?

Savaş zamanlarında reform yapmak mümkün müdür? Cevap net ve kesindir. ” Evet gereklidir! Orduda zamanında yapılan değişiklikler bir hayatta kalma meselesidir.”

Şu anda, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nde ordu birliklerine (Army Corps AC), operasyonel komutalara ( Operational Commands OC) ve hatta doğrudan Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı tugaylar bulunmaktadır. Bunlardan ayrı olarak, diğerleriyle yan yana muharebe görevlerinde yer alan Bölgesel Savunma (Territorial Defense TDF) tugayları da bulunmaktadır. Ukrayna’nın askeri ve siyasi liderliği tarafından başlatılan Silahlı Kuvvetler yapısının reformu, kontrol edilebilirlik, verimlilik ve optimizasyon gibi alanlarda önemli bir iyileşmeler amaçlamakta  olup devamında yakın gelecekte cephe hatlarındaki geçici komuta ve kontrol organlarının terk edilmesine yönelik sonuçlara yol açması beklenmektedir. Tugay-kolordu sistemine geçiş, Silahlı Kuvvetler’de ve özellikle de cephe hattında makul bir hiyerarşik komuta yapısı oluşturacaktır.

Bu yazıda, cephede var olan temel sorunlara ve Silahlı Kuvvetler’de reform yapılırken ele almamız gereken çözümlere dikkat çekmek istiyorum. Bunun yalnızca benim kişisel deneyimime ve komutam altındaki tugayların deneyimine dayanan görüşlerim olduğunu vurgulamak isterim. Bu görüşlerim Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin herhangi bir grubu, komuta makamı veya fraksiyonuyla bağlantılı değildir.

Birinci sorun yönetimin etkinliğidir.

Cephedeki komuta ve kontrol sistemine bir bakalım. Ne yazık ki, mevcut mimari elimizde var olan organizasyondan yani eldekilerden oluşturuldu. Bu mimari Taktik görev kuvvetleri bünyesinde olan tugaylara dayanıyor. Taktik görev kuvvetleri, düzenli komuta ve kontrol organlarından ve eğitim kurumlarından subayların rotasyon temelinde sabit bir süre için görevlendirildiği geçici oluşumlardır. Taktik görev kuvvetlerinin subayları belirli periyotlarla sürekli olarak değişiyor.

Sonraki, Taktik Birlik Grubunun karargahlarıdır. Bunlar da, Ordu Birlikleri (Army Corps AC)’nin (zaten var olanlar), Operational Commands (OC)’nin, TDF’nin bölgesel birimlerinin ve diğerlerinin düzenli birlikleri temelinde oluşturulur. Güneyde ve doğuda, Birleşik/Müşterek Görev Güçleri (Joint Task Force JTF) operasyonel (operasyonel-stratejik) birlik grubunda birleştirilir. Biri operasyonel komuta temelinde, diğeri ise Birleşik/Müşterek Kuvvetler Komutanlığı (JFC) temelinde oluşturulur. Tüm bu yapılar daha sonra Genelkurmay’a, yani Silahlı Kuvvetler Başkomutanı’na bağlanır.

Kolorduların oluşturulması mevcut yapıyı nasıl etkileyecek? AC nin bağlısı olan birlik ve makamları taktik görev güçlerinin ve dolayısı ile taktik grupların yerini almak üzere tasarlanmıştır. Böylece, komuta yapısı şu şekilde görünecektir: Bir tugay – bir AC – sonra (duyurulmamıştı, ancak mantıklıydı) JC’ye bağlı olan  dört Taktik birlik grubu (cephede), bunlardan sırasıyla dört tane var: ‘Güney’, “Doğu”, “Kuzey”, “Batı” – işlevselliğine uygun olarak Silahlı Kuvvetlerin bir bütün olarak muharebe operasyonlarını yönetmesi gereken JFC.

Yüzeysel bakarsak ilk bakışta iyi görünüyor, ancak bunu teorik olarak ele alarak var olan gerçeklerimize uygulamaya çalışalım. 1.200 km aktif cephe hattımız var, bu yüzden kaç tane AC’ye ihtiyacımız olduğunu hesaplayalım.

Kolordu beş tugaydan oluşacağını varsayalım. Şu anda bir tugay 15 km’ye kadar temas hattı oalbilen bir alanı savunuyor. Yani, bu durumda AC 70 km’ye kadar savunacak. Savunmayı yürütmek için on yedi AC’ye ihtiyacımız olduğu ortaya çıktı. Ayrıca, yedekte en az bir kolorduya ve saldırı operasyonları için en az üç acil müdahale (şok) kolordusuna ihtiyacımız var, örneğin, Kara Kuvvetleri, Hava İndirme Kuvvetleri ve Deniz Piyadeleri’nde birer tane. Toplamda yirmi bir ordu kolordusu.

Bunlardan beş tanesi zaten mevcut ve on altı tanesi daha oluşturulacak. Bu, operasyonel düzeyde eğitim almış yaklaşık dört bin subay demek. Bunları nereden bulabiliriz? Ayrıca, bir komuta ve kontrol organı kurmak en az bir yıl sürecek ve bundan daha önce etkili bir yönetim bekleyemeyiz. Bu süre zarfında tugaylar yine çoğu sorunu kendi başlarına çözecekler.

İkinci sorun ise muharebe operasyonlarının etkinliğidir.

Yirmi dördüncü yıl da oldukça fazla sayıda toprak kaybettik. Birçok alanda düşmanın ilerlemesini durduramadık. Başlıca nedenlerden biri, bazı askeri oluşumlarımızın düşük etkinliğidir.

Tugayları şartlı olarak şu şekilde bölüyoruz:

  • ‘ güçlü ‘ – büyük çaplı saldırının başlamasından önce oluşturulmuş ve yeterli personele sahip olanlar;
  • ‘ orta ‘ – yirmi ikinci yılda oluşturulmuş ve iki yıl içinde “güçlü” tugaylar düzeyine ulaşmış olanlar;
  • ‘ Zayıflar ‘ – yirmi üçüncü ve özellikle yirmi dördüncü yıllarda oluşmuş olanlar.

İkincisinde zayıf yönetim, karargah ve personel eğitimi var. Neden? Çünkü neredeyse sıfırdan kuruldular ve çok az sayıda deneyimli subay ve astsubaya sahipler. Durumları nispeten hızlı bir şekilde nasıl iyileştirilebilir? Oraya yeterli sayıda eğitimli ve deneyimli personel göndermek gerekir. Ancak, tugaylar sadece birleştirilip yeni  birlikler şeklinde atamalar olursa yani atanırsa, iç uyum olmaz. Bu, bazı tugayların uzun bir süre zayıf kalması riskini ortaya çıkartır. Birlik komutanları kaçınılmaz olarak kendi personel rotasyonlarını eğitimlerini tecrübe paylaşımını yürütecek olsalar da, bu süreç elbette zaman alacaktır.

Üçüncü sorun ise personel, silah ve askeri teçhizat yetersizliğidir.

Birliklerin oluşturulmasındaki akut bir sorun, onların bir parçası olacak askeri birliklerin oluşturulması olacaktır. Bu ne anlama geliyor? 21adet yeni askeri birliği oluşturmak gerekiyor. Bunlar nelerden oluşuyor? Birleşik muharip tugayları, topçu, hava savunma, insansız sistemler, operasyonel ve lojistik destek birimleri. Ve birleşik/müşterek muharip tugayları sorunu çözülmüş olsa da: bunlara sınırlı sayıda sahibiz; geri kalanların yeniden oluşturulması gerekiyor.

Silahlı Kuvvetlerin personel sayısını 50.000 kişi olarak alalım. 30.000’i her biri 6.000 kişiden oluşan birleşik/müşterek ordu tugaylarıdır. Bu da diğer birimler ve alt bölümler için yirmi bin kişi daha eder. Başka bir deyişle, teoride hala oluşturmamız gereken on altı kolordu 20.000 ile çarpılır ve ordu kolordusunun geri kalan askeri birimlerini (birleşik kollar hariç) oluşturmak için toplanması gereken 320.000 kişi elde ederiz.

Şimdi, silahların tedarikine gelince. Tam kadroya göre silahlandırılmış tugayların olduğu bir sır değil; eksik olanlar var; ve hiç ağır silahı olmayanlar da var. Bu nedenle, AC’nin bu kadrolandırma versiyonunda, silahların adil bir şekilde dağıtılması olmayacak, yetersiz envanter nedeniyle olamayacak.

Ancak şu anda cephedeki çeşitli seviyelerdeki komutanlar, savaş ihtiyaçlarına göre kendi kararlarıyla silahları ve askeri teçhizatı yeniden dağıtıyorlar. Belki de bu süreci yasallaştırmak doğru olur?

‘Eleştir ve öner’ kuralını kullanarak Silahlı Kuvvetler’in yapısının iyileştirilmesine ilişkin görüşlerimi sunacağım.

Reform, barış zamanında bile kolay bir süreç değildir, ancak büyük ölçekli saldırı zamanlarında ve cephede yeniden oluşturulan birliklerin yerini alabilecek yedeklerin yokluğunda, daha da zordur. Bu yüzden, bence, basit şeylerle başlamamız gerekiyor. Yani, en iyi tugaylarımızı zayıf tugaylarla birleştirerek tümenlere dönüştürmek. Ve sonuç olarak, tümen ve alay sistemine geçmek.

Her biri 6.000 kişiden oluşan üç tugaydan, on sekiz bin kişiye kadar çıkan dört alaydan oluşan oldukça güçlü bir tümen elde edeceğiz. Böyle bir tümeni oluşturmak için gereken hemen hemen her şey üç tugayda mevcuttur. Ek enjeksiyonlara çok az ihtiyaç vardır.

Ne demek istiyorum açıklayayım. Modern koşullarda savunma muharebesi yürütmenin yolları son savaştan bu yana biraz değişti. Zırhlı araçların muharebeye katılımı ve düşmanın ateş gücündeki topçu ağırlığı azaldı. Bunun yerine insansız sistemlerin ve mühendislik birimlerinin rolü arttı. Üç tugay için (bir mekanize, bir motorize piyade ve bir kara savunma) 15’e kadar kombine silah taburu, 50-60 tank, 150 zırhlı muharebe aracı (Armored Combat Vehicles ACV), 50 top ve 15 çok namlulu roketatar sistemi (Multiple Launch Rocket Systems MLRS) olacak. Bir zırhlı personel taşıyıcı taburu, 10-13 tanktan oluşan bir tank birliği ve 8’e kadar toplardan oluşan karma bir topçu tümeni. Tümen, 18 adete kadar top ve 15 adete kadar MLRS’den oluşan karma bir topçu alayı içerecek.

Bu arada, silah ve askeri teçhizatın asgari gerekli seviyeye önemli ölçüde azaltılması fikrini Polissya’daki 95 nci müstakil Hava Saldırı Tugayı’ndan ödünç aldım.

Tümen ayrıca bir saldırı taburuna, bir eğitim taburuna (ikmal için gelen personelin ek eğitimi için), bir insansız sistemler alayına ve bir mühendis alayına sahip olmalıdır. Tümen, onarım ve tahliye ile lojistik görevlerinin aslan payını ve tüm tedarikleri üstlenmelidir. Alaylar tamamen muharebe operasyonlarına odaklanmalıdır.

Böyle bir tümenin taslak kadrolarını 3. Ayrı Hücum Tugayı komutanlığıyla birlikte hazırladık. Yani, aşağıdan yukarıya doğru bir girişim  olarak.

Yönetimin yani komutanın etkinliğine gelince: Tümendeki tüm kademelerin karargahları mevcut tugay ve tabur karargahları temelinde oluşturulacağı için, bunları kurmanın asgari bir zaman yani kısa bir zaman alacağını güvenle söyleyebiliriz. Aslında, hemen muharebe görevinde kullanılmaya başlanabilecekler  ve tabiri caizse, yeteneklerini elde edene kadar geçen sürede kolordu komutasını destekleriyle güvence altına alabilecekler.

Personel eğitiminin kalitesinden bahsedelim. Bir tümen oluştururken, genç komutanları ve savaş deneyimi olan askerleri eşit şekilde yeniden dağıtmak gerekir. Onların yanında, deneyimli komutanların rehberliğinde, geri kalan personelin eğitim seviyesi hızla artacaktır, çünkü ünlü on dokuzuncu yüzyıl askeri teorisyeni Carl von Clausewitz’in dediği gibi, ‘Tıpkı karanlıkta göz bebeklerini genişleten insan gözünün odadaki zayıf ışığı kullanması ve yavaş yavaş nesneleri ayırt etmeye ve sonunda onları iyi görmeye başlaması gibi, deneyimli bir asker de savaşta yolunu bulabilir; deneyimsiz bir aceminin önünde ise sadece gecenin zifiri karanlığı vardır.’

Hesaplamalara geri dönelim. Kaç tümen gerekiyor? Dört alaydan oluşan bir tümen yaklaşık 40 km’lik bir alanı savunabilir. 1200 km’lik aktif cephe hattımız olduğunu unutmayın. Yani otuz tümene ihtiyacımız var. Bir yedek kolordu oluşturmak için üç tümen daha gerekiyor. Toplam otuz üç tümen, on bir kolorduda birleştirilecek. Üç acil müdahale/şok kolordusu daha ekleyelim, bunların kompozisyonu farklı olmalı – tam teçhizatlı ağır ekipman ve topçu ile saldırı tugayları olsun.

Silahlı Kuvvetler’in böyle bir yapısını oluşturmak için kaç tugaya ihtiyaç vardır? Hesaplayalım: otuz üç tümen doksan dokuza eşittir; on beş saldırı tugayı daha eklersek yüz on dört tugay elde ederiz. Bu, bugün Silahlı Kuvvetler’de sahip olduğumuz tugay sayısına yaklaşık olarak eşittir.

Her ordu birliğinde üç tümenimiz varsa, orduda on bir birleşik silah birliği artı üç şok birliği -on dört- olması gerekir. Bu çok fazla. Ama yine de yirmi birden az. Size hatırlatmama izin verin, zaten beş tane var.

Soru şu: Tümenleri oluşturmak ve personel potansiyellerini korumak için otuz üç güçlü tugayı nereden bulacağız? Evet, onları hemen bulamayabiliriz. Ancak bir seçenek olarak, ilk beşi yaklaşık üç ayda oluşturabiliriz. Ve sonra ikinci ve üçüncü beş tümeni. Ve diğer tümenleri oluşturmak için, ilk beşten en iyi alayları alabiliriz.
Ukraynalı geneal Orduda Reform Şart taleplerini dile getirdi

Genel olarak, tümen yapısına geçiş yaklaşık iki yıl sürecektir. Ancak cephedeki durum, ilk oluşturulan tümenler harekete geçtiği anda iyileşmeye başlayacaktır.

Bir örnek, Borivske bölgesinde hattı tutan 3 ncü müstakil Saldırı Tugayı’dır. Onlara savunmalarına yardımcı olmak için diğer tugaylardan birkaç tabur verdim. Bu birimleri personeli arasında entegre ederek tugay, 50 km’ye kadar olan görevleri başarıyla yerine getiriyor.

Son fakat en az önemli soru şudur: Savaştan sonra bu orduyla ne yapacağız? Kolordu küçültülmeli ve teçhizat depolama üslerine aktarılmalı ve gerekirse sıfırdan yeniden oluşturulmalı mı? Tümenleri tugaylara indirgemek çok daha kolaydır, burada hem teçhizat hem de çekirdek personel tümenlere geri gönderilmek üzere kalacaktır.

Bu makalede söylediğim her şey tamamen teoriktir ve başlatılan reformla hiçbir şekilde çelişmez, sadece onu iyileştirir ve derinleştirir. Tümen yapısına geçişin Silahlı Kuvvetlerimizin gelişiminde bir sonraki adım olmasını umuyorum.

General SOKOLOV’un samimi ve açık sözlü ifadelerini tekrar ele alarak kısa bir özet ve değerlendirme yapmakta fayda olabilir.

Kısa Özet

Yukarıda ki metni daha anlaşılır ve kısa bir şekilde ifade etmemiz gerekiyor sanırım, tekrar konuya kısaca göz atar ve özetlemek gerekirse ;

Ukraynalı Generalden Savaş Zamanında Reform Çağrısı: Tümen Sistemi Çözüm Olabilir mi?

Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin üst düzey komutanlarından Tümgeneral Andrii Sokolov, savaşın ortasında orduda köklü reformların hayati bir gereklilik olduğunu vurguladı. Mevcut tugay-kolordu sistemine dair değerlendirmelerde bulunan Sokolov, cephede yaşanan temel sorunlara dikkat çekerek, tümen sistemine geçiş önerisinde bulundu. Bu yapısal dönüşümün, etkinlik, yönetim, personel ve teçhizat gibi alanlarda çözüm sunabileceğini belirtti.

“Reform Zor Ama Gerekli”

Tümgeneral Sokolov’a göre, savaş zamanında reform yapmak mümkün olmanın ötesinde, hayatta kalmak için bir zorunluluk. Mevcut komuta yapısının parçalı ve geçici olduğunu belirten Sokolov, tugayların operasyonel komutanlıklarla entegrasyonunda yaşanan sıkıntıların cephede etkinliği azalttığını ifade etti. Bu nedenle, tugay-kolordu sisteminin daha organize ve hiyerarşik bir yapıya dönüşmesi gerektiğine dikkat çekti.

Yeni Yapı: Tugaydan Tümene Geçiş

General Sokolov, önerdiği sistemde güçlü, orta ve zayıf olarak sınıflandırdığı tugayları birleştirerek, her biri 18 bin personelden oluşan tümenler kurmayı hedefliyor. Üç tugayın bir araya gelmesiyle oluşturulacak tümenler, 4 alaydan ve farklı destek birimlerinden oluşacak. Bu yapı, hem komuta-kontrol sistemini sadeleştirecek hem de personel ve teçhizat etkinliğini artıracak.

Kolordu Sayısı ve Komuta Zinciri Yeniden Tanımlanmalı

Ukrayna’nın 1200 kilometrelik cephe hattını etkin şekilde savunabilmesi için en az 30 tümen, yedek ve saldırı tümenleriyle birlikte toplamda 33 tümen ve 14 kolordu oluşturulması gerektiğini vurgulayan Sokolov, “Bu çok fazla gibi görünse de şu anki yapıdan daha verimli olabilir” dedi. Tümenlerin öncelikle en güçlü tugaylarla kurulup, zamanla diğer tugaylarla desteklenerek yaygınlaştırılması gerektiğini belirtti.

Zayıf Tugaylar İçin Eğitimli Personel Takviyesi Şart

Sokolov, 2023 ve 2024’te oluşturulan bazı tugayların zayıf komuta ve eğitim eksikliği nedeniyle etkin olmadığını vurgulayarak, bu birimlere deneyimli subay ve astsubayların gönderilmesinin şart olduğunu ifade etti. Ancak bu takviyenin sadece bireysel değil, sistematik bir dönüşümle sağlanması gerektiğine dikkat çekti.

Teçhizat Yetersizliği ve Envanter Yönetimi

Bazı tugayların ağır silahlardan yoksun olduğunu hatırlatan general, mevcutta komutanların sahada kendi aralarında ekipman dağıtımı yaptığını belirterek bu durumun yasal zemine oturtulması gerektiğini savundu. Tümen yapısının bu konuda daha organize bir envanter yönetimi sunabileceğini söyledi.

Savaş Sonrası Dönemde Tümen Sistemi Avantajlı Olacak

Sokolov’un bir diğer önerisi ise savaş sonrası döneme yönelik. Tugaylara kıyasla tümenlerin küçültülmesi ve teçhizatın depolanması süreçlerinin daha kolay yönetilebileceğini söyleyen general, böylece savaş sonrası yeniden yapılanma sürecinin hız kazanacağını belirtti.

“Bu Bir Eleştiri Değil, Geliştirme Önerisidir”

Makalesinde yer verdiği tüm önerilerin mevcut reform süreciyle çelişmediğini vurgulayan General Sokolov, bunların süreci iyileştirmek ve derinleştirmek için yapıldığını ifade etti. Yazısını “Var ol Büyük Ukrayna!” diyerek tamamlayan Sokolov, savaştaki kararlılığına ve değişim inancına vurgu yaptı.

Var Ol Büyük Ukrayna!
Taktik grup komutanı
Tümgeneral Andrii Sokolov.

Sosyal Medyalardan Bizi Takip Edebilirsiniz:

Haber Bültenimize Abone Olun!
Bültenimize katılmak için e-posta adresinizi girin.

Yazarın Diğer Haberleri

Başa dön tuşu
Gizliliğe genel bakış

Bu web sitesi, size mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmek için çerezleri kullanır. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanır ve web sitemize döndüğünüzde sizi tanımak ve ekibimizin web sitesinin hangi bölümlerini en ilginç ve yararlı bulduğunuzu anlamasına yardımcı olmak gibi işlevleri yerine getirir.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi sitemiz için devre dışı bırakınız.