Türkiye’nin KAAN Jeti ve F-35: 5. Nesil Teknoloji İncelemesi

KAAN ve F-35: Hava Üstünlüğü için Beşinci Nesil Yarışı

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından geliştirilen KAAN savaş jeti, ABD yapımı F-35 Lightning II‘ye güçlü bir alternatif olarak sahneye çıkıyor. İleri teknolojisi, düşük radar görünürlüğü sağlayan stealth tasarımı ve yapay zekâ destekli aviyonik sistemleriyle KAAN, özellikle hava üstünlüğü ve manevra kabiliyeti odaklı tasarımıyla dikkat çekiyor.

F-35 hem istihbarat, gözetleme ve keşif (ISR) hem de elektronik harp (EW) görevlerinde çok yönlü bir performans sunarken KAAN daha çok hava-hava muharebesi ve üstün manevra kabiliyeti ile ön plana çıkıyor. Bu farklılaşma, KAAN’ın özellikle hava üstünlüğü arayan ülkeler için tercih edilebilir bir seçenek olmasını sağlıyor.

Stealth ve Aerodinamik Avantajlar

KAAN, radar emici malzemeleri (RAM) ve aerodinamik tasarımı sayesinde düşük radar izi ile yüksek hızda hareket kabiliyeti sunuyor. Türk yetkililer tarafından yapılan açıklamalara göre, KAAN’ın stealth kaplaması, F-35’in çevresel koşullardan daha kolay etkilenen kaplamasına kıyasla çok daha dayanıklı.

• Hız: KAAN, 38.000 pound itki gücü üretebilen motoruyla Mach 1.8 maksimum hıza ulaşabilirken, F-35’in azami hızı Mach 1.6 ile sınırlı. Bu fark, KAAN’ın hava-hava muharebelerinde hızlı müdahale ve kaçış kabiliyeti açısından öne çıkmasını sağlıyor.
• Silah Kapasitesi: KAAN, iç silah bölmelerinde radar görünürlüğünü artırmadan Gökdoğan ve Bozdoğan gibi yerli mühimmat taşıyabiliyor. F-35 ise 2.000 pound iç mühimmat kapasitesiyle benzer bir kapasiteye sahip olsa da, toplamda 18.000 pound yük taşıyabiliyor.

Yapay Zekâ ile Hedefte

KAAN, yapay zekâ destekli aviyonik sistemleri sayesinde pilotların savaş sırasında daha verimli kararlar almasına yardımcı oluyor. İnsansız hava araçlarıyla (İHA) entegre çalışabilme kabiliyeti, KAAN’ı yüksek tehdit içeren senaryolarda bir adım öne çıkarıyor.

F-35’in ileri düzey sensör entegrasyonu pilotlara yüksek düzeyde durumsal farkındalık sağlarken KAAN’ın yapay zekâ destekli sistemleri, hem veriyi analiz etme hem de insansız araçlarla koordineli operasyon yürütme kabiliyeti sunuyor. Bu, pilotun üzerindeki yükü hafifletirken savaş sahasında hızlı ve etkili aksiyon almayı mümkün kılıyor.

Uluslararası İlgi: Suudi Arabistan Faktörü

2024 yılında Suudi Arabistan, KAAN’a olan ilgisini açıkça ifade etti ve 100’den fazla jet siparişi verme niyetini dile getirdi. Bu gelişme, KAAN’ın uluslararası savunma pazarında artan etkisini gözler önüne seriyor. Suudi yetkililer, özellikle KAAN’ın yerli üretim avantajlarını ve fiyat-performans oranını öne çıkararak TUSAŞ ile stratejik bir ortaklık kurmaya sıcak bakıyor.

Suudi Arabistan’ın bu ilgisi, KAAN’ın sadece Türk Hava Kuvvetleri için değil, küresel pazarda da etkili bir seçenek haline geldiğini kanıtlıyor.

KAAN ve F-35: Teknik Karşılaştırma

1. Hız ve Manevra: KAAN, daha yüksek bir maksimum hız (Mach 1.8) ve üstün manevra kabiliyeti sunuyor.
2. Stealth Kaplama: KAAN’ın stealth kaplaması, F-35’e kıyasla çevresel dayanıklılık açısından üstün.
3. Silah Entegrasyonu: KAAN, Türk yapımı Gökdoğan ve Bozdoğan füzeleriyle uyumlu.
4. Otonom Sistemler: KAAN, İHA’larla tam entegre çalışabilen yapay zekâ sistemlerine sahip.
5. Çok Rollü Kullanım: F-35, ISR ve EW gibi çok rollü operasyonlarda etkiliyken, KAAN hava üstünlüğü odaklı bir tasarıma sahip.

Türkiye’nin Stratejik Hedefleri

KAAN projesi, Türkiye’nin savunma sanayisinde dışa bağımlılığı azaltma stratejisinin bir parçası olarak dikkat çekiyor. Özellikle beşinci nesil savaş uçakları alanında Türkiye’nin küresel ölçekte rekabet edebilir bir oyuncu haline gelmesini amaçlayan bu proje, hem yerli hem de uluslararası pazarda önemli bir rol üstleniyor.

KAAN, yalnızca teknolojik bir başarı değil Türkiye’nin savunma sanayisinde geldiği noktayı simgeleyen bir yapı taşıdır. F-35’e alternatif arayan ülkeler için KAAN, maliyet avantajı, ileri teknolojisi ve yerli mühimmat desteğiyle güçlü bir rakip olarak öne çıkmaktadır.