Global

Tayvan’ın Çin’e karşı “KİRPİ” kendini savunma stratejisi

Tayvan’ın katmanlı hava savunma sistemleri ve yeraltı komuta merkezleriyle bunu geciktirmeye çalışacağı düşünülüyor. İlk 48 saat çok önemli.

“Kirpi stratejisi” (Porcupine Strategy), küçük veya zayıf bir savunma gücünün, kendisinden daha büyük ve güçlü bir saldırganı caydırmak veya yıpratmak için uyguladığı asimetrik savunma yaklaşımını ifade eder. Temel mantık, bir kirpinin savunma mekanizmasına dayanır: Küçük ve savunmasız görünse de dikenleri sayesinde daha büyük avcıları bile caydırabilir. Tayvan’ın savunma doktrininde de bu strateji uygulanmaktadır.

Kaynağı ve Tarihi

  • Askeri Stratejiye Uyarlanması: “Kirpi stratejisi” kavramı, özellikle deniz aşırı çıkarma harekâtlarına karşı savunma doktrinleri kapsamında geliştirilmiştir. Kökleri Soğuk Savaş dönemi ve İsrail’in asimetrik savunma stratejilerine dayanır.
  • Tayvan’a Uyarlanması: Tayvan bu stratejiyi 2000’lerin başından itibaren benimsemeye başladı. Özellikle Çin’in Tayvan’a yönelik artan tehditleri karşısında ABD’nin de önerisiyle savunma konseptine entegre edildi.

Neden “Kirpi” Adı Kullanılıyor?

  • Caydırıcılık ve Zayiat Verdirme: Kirpinin dikenleri, düşmanın doğrudan saldırısını zorlaştırır. Aynı şekilde Tayvan’ın da asimetrik savaş yöntemleriyle Çin’e yüksek maliyet çıkarmayı hedeflemesi bu metaforla uyumludur.
  • Denizden Çıkarma Harekatlarına Karşı Etki: Çin’in Tayvan’a yapacağı olası bir amfibi harekâtı çok sayıda askerin ve aracın konuşlandırılmasını gerektirir. Kirpi stratejisi ile sahil hatlarının mayınlarla, mobil füzelerle ve insansız sistemlerle savunulması, saldırgan için süreci son derece karmaşık ve maliyetli hale getirir.
  • Geleneksel Savaştan Farklı Bir Anlayış: Geleneksel askeri stratejiler büyük ordular ve doğrudan çatışma üzerine kuruluyken, kirpi stratejisi esneklik, vur-kaç taktikleri ve teknolojik üstünlüğü kullanarak savaşın şeklini değiştirmeyi amaçlar.

Tayvan bu strateji kapsamında mobil füze sistemleri, İHA’lar, denizaltılar, hızlı taarruz botları ve özel kuvvet operasyonları gibi unsurlara ağırlık veriyor. Çin’in saldırısını sürekli olarak zorlaştırmak, yaymak ve yıpratmak bu stratejinin temel amacı.

Kirpi stratejisi konsepti Tayvan için yeni olsa da, İsrail gibi ülkeler tarafından daha önce uygulanmış ve başarılı olmuş bir savunma doktrinine dayanıyor. Asimetrik savunma yöntemleri konusunda en fazla tecrübe sahibi ülkelerden biri olan İsrail, bu stratejinin öncülerinden biri olarak kabul edilebilir.

İsrail ve “Kirpi Stratejisi”

İsrail, kuruluşundan bu yana sayıca ve alan olarak kendisinden katbekat büyük düşman kuvvetleriyle savaşmak zorunda kalmıştır. Özellikle Arap-İsrail savaşlarında, Yom Kippur Savaşı’nda ve Hizbullah-Hamas çatışmalarında asimetrik savunma konseptini benimsemiştir. Kirpi stratejisine benzer uygulamalar şunlardır:

1948 Arap-İsrail Savaşı: Savunmada Mobil ve Sürpriz Unsurlar

  • İsrail’in ilk yıllarında, sayıca üstün Arap ordularına karşı mobil, dağınık ve vur-kaç temelli savunma taktikleri uyguladı.
  • Düşmanı yıpratıp hızlı karşı saldırılarla caydırma hedeflendi.

Yom Kippur Savaşı (1973): Anti-Zırh ve Esnek Savunma

  • Mısır ve Suriye’nin ani saldırısına karşı, İsrail küçük ama etkili anti-tank ekipleriyle büyük tank birliklerini yıprattı.
  • Fazla geniş alanda savaşmaktan kaçınıp, düşmanı belirli noktalara çekerek yıpratma stratejisi izlendi.

Güney Lübnan ve Hizbullah’la Çatışmalar: Hibrit Savaş ve Dirençli Savunma

  • İsrail, Lübnan’daki operasyonlarında asimetrik ve hibrit savaş unsurlarına maruz kaldı.
  • Düşmanın mobil ve dağınık savunma hattını kullanarak vur-kaç yöntemleriyle saldırdığı bir savaş ortamında, kirpi stratejisine benzer olarak küçük, mobil ve vurucu güçler geliştirdi.

Demir Kubbe (Iron Dome) ile Füze Savunması: Savunmayı Maksimumda Tutma

  • Kirpi stratejisi, sadece kara harekâtlarında değil, füze saldırılarına karşı da etkili bir savunma mekanizması geliştirmek anlamına geliyor.
  • İsrail’in Demir Kubbe (Iron Dome) sistemi, küçük ama etkili bir savunma katmanı yaratarak kendi başına caydırıcı bir “kirpi” etkisi oluşturdu.

Tayvan’ın İsrail’den İlham Aldığı Noktalar

  • Füze savunma sistemleri: İsrail’in Demir Kubbe (Iron Dome) ve David’s Sling sistemleri gibi, Tayvan da Sky Bow (Tien Kung), Patriot ve SM-2/SM-3 hava savunma sistemleri ile Çin’in füze saldırılarına karşı savunmasını güçlendirmeye çalışıyor.
  • Küçük, hızlı ve vurucu güçler: İsrail’in Lübnan’daki Hizbullah savaşçılarına karşı kullandığı hızlı hareket eden özel kuvvetler ve insansız sistemler, Tayvan’ın da Çin’in amfibi çıkarma operasyonlarına karşı benimsediği bir taktik oldu.
  • Sahil savunması: İsrail, Hamas ve Hizbullah’ın sızma operasyonlarına karşı kıyı bölgesinde mayınlar, insansız deniz araçları (USV) ve mobil denizaltı savunmaları gibi önlemler aldı. Tayvan da Çin’in olası amfibi çıkarmasını engellemek için kıyı şeridine savunma sistemleri konuşlandırıyor.
  • Psikolojik caydırıcılık: İsrail düşmanlarına büyük kayıplar vereceği mesajını ileterek caydırıcı oldu. Tayvan da Çin’in işgalinin çok maliyetli olacağını göstermeye çalışıyor.

İsrail’in asimetrik savunma ve caydırıcılık stratejileri, Tayvan’ın Çin’e karşı geliştirdiği kirpi stratejisine ilham veren en önemli örneklerden biri. Ancak Tayvan’ın coğrafi konumu, Çin’in üstünlüğü ve Tayvan’ın askeri kapasitesi nedeniyle, İsrail’den farklı olarak daha yoğun bir deniz ve hava savunması kurması gerekiyor.

Çin’in Olası Saldırı Senaryoları ve Tayvan’ın Savunma Planları

Tayvan, Çin’in saldırı stratejilerini üç ana senaryoda inceliyor,

Hava ve Füze Taarruzu (Blitzkrieg / Şok Darbesi)

  • Çin, ilk aşamada Tayvan’ın radar, komuta-kontrol merkezleri ve hava üslerini DF-16, DF-21 ve DF-17 hipersonik füzeleriyle hedef alabilir.
  • İsrail’in Demir Kubbe, David’s Sling ve Arrow 3 sistemleriyle füze savunmasını güçlendirdiği gibi, Tayvan da Sky Bow III, Patriot PAC-3 ve SM-3 sistemleriyle katmanlı bir hava savunması oluşturuyor.
  • İsrail örneği: 1991 Körfez Savaşı’nda Irak’ın SCUD füzelerine karşı ABD’nin Patriot füzeleriyle savunma sağlaması, Tayvan’ın da Çin’in balistik füze saldırılarına karşı geliştirdiği sistemlere benziyor.

Amfibi Çıkarma ve Deniz Ablukası

  • Çin, Tayvan’a amfibi çıkarma yaparak kıyı bölgelerini ele geçirmeye çalışabilir.
  • Tayvan, İsrail’in Gazze ve Lübnan kıyılarında Hamas ve Hizbullah’ın sızma girişimlerine karşı kullandığı yöntemlere benzer şekilde kıyı savunmasını güçlendiriyor.
    • Mayınlı kıyı şeritleri ve deniz bariyerleri.
    • Mobil anti-gemi füzeleri (Hsiung Feng III, Harpoon).
    • Hızlı botlar ve insansız suüstü araçları (USV).
  • İsrail örneği: İsrail Donanması, Hamas’ın Gazze sahillerinden düzenlediği saldırıları uzaktan imha edebilmek için sahil radarları, drone gözetleme ve deniz mayınlarını kullandı. Tayvan da benzer önlemleri kıyı savunmasında uyguluyor.

Siber Saldırılar ve Hibrit Savaş

  • Çin, Tayvan’ı doğrudan işgal etmek yerine elektrik altyapısını, finansal sistemlerini ve iletişim ağlarını çökertmeye yönelik siber saldırılar düzenleyebilir.
  • İsrail, 2007’de Suriye’nin nükleer tesislerine siber saldırı düzenleyerek düşmanın hava savunma sistemlerini devre dışı bırakmıştı.
  • Tayvan da, Çin’in siber saldırılarına karşı ABD ve İsrail ile ortak tatbikatlar düzenleyerek savunmasını güçlendirmeye çalışıyor.

Tayvan’ın “Kirpi Stratejisi” ve İsrail’den Aldığı Dersler

Tayvan’ın savunma konsepti üç temel prensip üzerine kurulu:

Düşmana Büyük Kayıplar Verdirerek Caydırıcılık Sağlamak

  • İsrail gibi Tayvan da savaşı uzatarak ve saldırgana ağır kayıplar verdirerek caydırıcı olmayı hedefliyor.
  • İsrail, 1973 Yom Kippur Savaşı’nda, ilk aşamada kayıplar verse de Mısır ve Suriye’ye ağır zayiat verdirerek düşmanı geri çekilmeye zorladı.
  • Tayvan da Çin’in işgalini mümkün olduğunca maliyetli hale getirmek için şunları yapıyor:

Yoğun drone kullanımı: İsrail’in Hermes ve Harop kamikaze drone’ları gibi Tayvan da Chien Hsiang ve Teng Yun İHA’larıyla Çin donanmasını ve hava savunmasını vurmayı planlıyor.

Dağınık savunma hatları: Çin’in hava saldırılarından etkilenmemek için Tayvan ordusu, komuta merkezlerini ve cephaneliklerini yeraltına taşıyor.

Kendi Kendisini Savunabilen Küçük, Mobil ve Etkili Kuvvetler Oluşturmak

  • İsrail, Hamas ve Hizbullah gibi düzensiz gruplara karşı küçük ama etkili mobil birliklerle savaşıyor.
  • Tayvan da Çin’in büyük ve ağır zırhlı birliklerine karşı küçük, hızlı ve vurucu timler oluşturarak karşı koymayı planlıyor.
  • Özellikle Stinger, Javelin ve NLAW tanksavar sistemleriyle küçük birliklerin tanklara karşı savunma yapması hedefleniyor.

Şehir Savaşına Hazırlık ve Dirençli Savunma Hatları

  • İsrail, Gazze ve Batı Şeria’daki şehir savaşlarında beton sığınaklar, tüneller ve yeraltı operasyon üsleri kullanarak çatışmaları uzun süre sürdürebildi.
  • Tayvan da benzer bir yaklaşım benimseyerek, şehirleri ve kırsal bölgeleri savunma noktalarına dönüştürmeye çalışıyor.
  • Örneğin, Taipei ve Kaohsiung şehirlerinde yeraltı sığınakları ve metro sistemleri birer savunma hattına çevriliyor.

ABD’nin Rolü ve Tayvan İçin Muhtemel Müdahale Senaryoları

İsrail, savaş zamanlarında ABD’den önemli ölçüde silah ve istihbarat desteği aldı. Benzer şekilde, Tayvan’ın da ABD’den şu destekleri alması bekleniyor:
Silah ve Mühimmat Desteği

  • ABD, İsrail’e nasıl Patriot, Iron Dome ve F-35’ler sağladıysa, Tayvan’a da HIMARS, Harpoon, F-16V ve MQ-9 Reaper gibi sistemler veriyor.

Deniz Ablukasını Kırma Operasyonları

  • Eğer Çin, Tayvan’ı denizden abluka altına alırsa, ABD Filipinler ve Japonya üzerinden deniz yoluyla askeri malzeme ve insani yardım ulaştırabilir.
  • ABD, Hint-Pasifik’teki müttefikleriyle ortak bir hava-deniz operasyonu yaparak Çin’in Tayvan’a tam kontrol sağlamasını engelleyebilir.

Uzun Menzilli Saldırılar

  • ABD, İsrail’in düşmanlarına uyguladığı gibi, Çin’in füze rampalarını ve hava üslerini uzun menzilli saldırılarla vurabilir.
  • Bunun için Guam, Japonya ve Filipinler’deki üslerden Tomahawk ve SM-6 füzeleriyle Çin’in operasyonlarını sekteye uğratabilir.

Tayvan Dersine Çalışıyor

Tayvan, İsrail’in savunma tecrübelerinden ders alarak asimetrik ve yüksek maliyetli bir savunma stratejisi geliştiriyor. Özellikle:

  • Füze ve hava savunması konusunda İsrail’in Demir Kubbe’sine benzer bir sistem inşa ediyor.
  • Kıyı savunması ve mobil vurucu birlikler oluşturuyor.
  • Yeraltı tesisleri ve sığınaklarıyla savaşın uzun sürmesine dayanıklı bir savunma planı hazırlıyor.

Bu stratejiler, Çin’in işgal maliyetini artırarak onu caydırmayı amaçlıyor. Ama eğer bir savaş çıkarsa, ABD’nin ne kadar müdahil olacağı belirleyici faktör olacak.

Hava ve Füze Taarruzu (Blitzkrieg / Şok Darbesi)” ifadesi doğrudan ABD Silahlı Kuvvetlerine ait bir doktrin değil, ama ABD ve diğer orduların kullandığı farklı savaş konseptlerinden türetilmiş bir yaklaşım diyebiliriz.

Blitzkrieg ve Şok Darbesi (Shock and Awe) Kavramları Nereden Geliyor?

  • Blitzkrieg (“Yıldırım Savaşı”), aslında Nazi Almanyası’nın II. Dünya Savaşı’nda kullandığı bir savaş stratejisi. Tanklar, hava kuvvetleri ve hızlı piyade birlikleriyle düşmanın savunmasını ani ve güçlü bir saldırıyla çökertmeyi amaçlar.
  • “Şok ve Dehşet” (Shock and Awe) Doktrini, ABD’nin 1991 Körfez Savaşı ve 2003 Irak Savaşı’nda kullandığı bir askeri strateji. Burada amaç, ilk saldırı dalgasında düşmanın komuta-kontrol sistemlerini, radarlarını, hava savunmasını ve kritik altyapısını çökertmek ve böylece savaşın başında psikolojik üstünlük sağlamaktı.
  • Çin’in Tayvan’a karşı kullanabileceği “Hava ve Füze Taarruzu” stratejisi, Blitzkrieg’in hız ve sürpriz faktörlerini ABD’nin Shock and Awe doktriniyle birleştirerek uygulanabilir.

ABD Bu Konsepti Nerede Kullandı?
ABD, Hava ve Füze Taarruzlarını şu savaşlarda kullandı:

  • 1991 Körfez Savaşı: İlk 48 saat içinde Irak’ın radar sistemleri, hava savunma bataryaları ve askeri komuta merkezleri seyir füzeleri ve hava saldırılarıyla vuruldu.
  • 1999 Kosova Savaşı: NATO, Sırbistan’ın iletişim altyapısını ve askeri tesislerini yoğun hava saldırılarıyla felç etti.
  • 2003 Irak Savaşı: “Shock and Awe” (Şok ve Dehşet) adı verilen saldırı dalgasında, ABD ve müttefikleri Bağdat’ı ve kritik askeri hedefleri Tomahawk füzeleri ve B-2 bombardıman uçaklarıyla vurdu.

Çin Bu Konsepti Nasıl Kullanabilir?
Eğer Çin, Tayvan’a karşı Hava ve Füze Taarruzu uygulamak isterse, bunu ABD’nin Irak ve Kosova’daki saldırılarına benzer şekilde yapacaktır. Çin’in saldırı planı şunları içerebilir:

  • İlk Dalga: DF-16, DF-21 ve hipersonik DF-17 füzeleriyle Tayvan’ın hava savunma radarlarını, askeri üslerini ve komuta-kontrol merkezlerini vurmak.
  • İkinci Dalga: J-20 hayalet uçakları ve JH-7 bombardıman uçaklarıyla hava üslerini ve kritik altyapıyı yok etmek.
  • Üçüncü Dalga: Elektronik harp, GPS bozma ve siber saldırılarla Tayvan’ın iletişimini ve hava savunma sistemlerini çökertmek.

ABD’nin “Shock and Awe” konsepti ve Nazi Almanyası’nın “Blitzkrieg” stratejisinden esinlenen bu tür bir saldırı, Çin’in Tayvan’ı hızla teslim olmaya zorlamasını amaçlar. Ancak Tayvan’ın katmanlı hava savunma sistemleri ve yeraltı komuta merkezleriyle bunu geciktirmeye çalışacağı düşünülüyor. İlk 48 saat çok önemli.

Sosyal Medyalardan Bizi Takip Edebilirsiniz:

Haber Bültenimize Abone Olun!
Bültenimize katılmak için e-posta adresinizi girin.

Yazarın Diğer Haberleri

Başa dön tuşu
Gizliliğe genel bakış

Bu web sitesi, size mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmek için çerezleri kullanır. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanır ve web sitemize döndüğünüzde sizi tanımak ve ekibimizin web sitesinin hangi bölümlerini en ilginç ve yararlı bulduğunuzu anlamasına yardımcı olmak gibi işlevleri yerine getirir.

Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi sitemiz için devre dışı bırakınız.