Savunma Sanayi

Suudi Arabistan, 100 KAAN Uçağıyla 2030 Hedefine Koşuyor

Suudi Arabistan ve Türkiye Arasında Stratejik KAAN İşbirliği

Suudi Arabistan’ın, Türkiye’den 100 adet KAAN beşinci nesil savaş uçağı sipariş etmek istemesi, dış basında büyük yankı uyandırmaya devam ediyor. Özellikle Suudi basınında ve küresel savunma medyasında yer alan haberlere göre, bu talep Suudi Arabistan’ın askeri modernizasyon planı ile Vizyon 2030 hedefleri arasındaki doğrudan uyumu vurguluyor.

Suudi Arabistan, savunma kapasitesini yerli imkânlarla geliştirmeyi ve dışa bağımlılığı azaltmayı hedefliyor. Riyad’ın, ABD’den F-35 savaş uçaklarını temin etme girişiminde başarısız kalması, KAAN gibi alternatif beşinci nesil bir savaş uçağına olan ilgiyi artırmış durumda. Kimi analizlere göre, Amerika’nın İsrail’in bölgedeki askeri üstünlüğünü koruma amacıyla F-35 ihracatını onaylamadığı, dolayısıyla Suudi Arabistan’ın Türkiye’yle işbirliğini güçlendirme yoluna gittiği belirtiliyor.

KAAN: Beşinci Nesilde Yeni Aktör

Türkiye’nin millî muharip uçak projesi KAAN, beşinci nesil özellikleriyle ön plana çıkıyor. Sadece savunma ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayıp, aynı zamanda gelişmiş aviyonik sistemlerle donatılan KAAN, radar görünürlüğünü minimize eden tasarımı, yüksek manevra kabiliyeti ve yapay zekâ destekli görev bilgisayarı gibi üstün niteliklere sahip. Türkiye’nin savunma sanayii ekosisteminin geldiği nokta düşünüldüğünde, KAAN’ın Suudi Arabistan tarafından tercih edilmesi, küresel çapta rekabet edebilen bir savaş uçağı olduğunun da altını çiziyor.

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii (SSB) Başkanı Haluk Görgün’ün açıklamalarına göre, KAAN’ın ilk uçuşunu 2025 yılı sonunda gerçekleştirmesi planlanıyor. Bu kapsamda, ikinci prototipin üretim ve montaj faaliyetlerine hız verilmiş durumda. Haluk Görgün, kısa bir süre önce bu çalışmaların ilerleyişini yerinde inceledi ve sadece dört gün sonra, 24 Aralık’ta Suudi Arabistan’dan gelen üst düzey bir heyetle bir araya geldi.

2030 Hedefleriyle Uyumlu Yerelleştirme Vurgusu

Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 başlıklı kalkınma planı, savunma sanayiinde yerelleştirmeyi ve ülkenin teknolojik kapasitesini artırmayı amaçlıyor. Önemli bir hedef olarak, savunma ihtiyaçlarının en az yarısının yerli üretimle karşılanması yer alıyor. Bu noktada, Türkiye’nin teknoloji transferi ve üretim hattının bir bölümünü Suudi Arabistan’da kurma konusundaki esnek tavrı, Riyad yönetimi için cazip bir seçenek oluşturuyor.

Bundan sadece bir yıl önce, Suudi Arabistan’ın Türkiye’den Bayraktar AKINCI insansız hava araçları için yaklaşık 3 milyar dolarlık bir anlaşma imzalaması, iki ülke arasındaki savunma işbirliğinin hızla ilerlediğini gösteriyor. Bu anlaşma, Türk savunma sanayiinin bugüne kadarki en büyük ihracat sözleşmesi olarak kayıtlara geçmişti. Şimdi ise KAAN projesiyle birlikte Ankara-Riyad arasındaki işbirliğinin daha da ileri bir seviyeye taşınabileceği düşünülüyor.

“Küresel İşbirliklerinde Yeni Adımlar”

Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB), “Küresel İşbirliklerinde Yeni Adımlar” sloganıyla çıktığı yolda, Suudi Arabistan dâhil pek çok ülkeyle stratejik görüşmeler gerçekleştiriyor. SSB tarafından yapılan açıklamada, Suudi Arabistan Savunma Bakan Yardımcısı Khaled bin Hussein Al-Biyari ve Hava Kuvvetleri Komutanı Turki bin Bandar Al Saud’un, beraberindeki heyetle İstanbul’da üç gün sürecek bir toplantı dizisine katıldıkları belirtildi.

Bu toplantıların, Türkiye’nin savunma teknolojilerini dünyayla buluşturması ve işbirliği faaliyetlerini çeşitlendirmesi açısından son derece önemli olduğu vurgulanıyor. Aynı zamanda Suudi Arabistan’ın bölgesel savunma duruşunu güçlendirme ve Orta Doğu güvenlik mimarisinde daha fazla söz sahibi olma isteği de göz önüne alındığında, KAAN gibi üst düzey platformlar büyük bir değer taşıyor.

Bölgesel Savunma Mimarisinde Yeni Dönem

Suudi Arabistan’ın KAAN uçaklarına olan ilgisi, Orta Doğu’daki güç dengeleri açısından önemli gelişmelere işaret ediyor. Son yıllarda Birleşik Arap Emirlikleri dahil birçok ülkenin F-35 programından çekilmesi ya da iptal etmesi, bölgedeki aktörleri alternatif kaynaklara yönlendirmiş durumda. Türkiye’nin yerli ve milli projeler konusunda kat ettiği mesafe, dost ve müttefik ülkelere rekabetçi fiyat, yüksek teknoloji ve etkili lojistik destek gibi avantajlar sunuyor.

KAAN’ın Suudi Arabistan’da üretilmesi durumunda, hem Türkiye’nin savunma ihracatı ivme kazanacak hem de Suudi Arabistan’ın yerli savunma sanayi potansiyeli yükselecek. Böylelikle, iki ülke arasındaki stratejik ortaklık derinleşecek ve uzun vadede farklı savunma projelerinin de gündeme gelmesi muhtemel hale gelecek.

Suudi Arabistan’ın 100 adet KAAN beşinci nesil savaş uçağı talebi, Vizyon 2030 çerçevesinde savunma ve teknolojik kapasitesini artırma hedefinin somut bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Türkiye’nin MMU (Milli Muharip Uçak) projesiyle elde ettiği bilgi birikimi ve esnek üretim modeline karşı gösterilen bu yoğun ilgi, Türk savunma sanayiinin küresel rekabet ortamında ne kadar ciddi bir oyuncu haline geldiğini kanıtlıyor. Öte yandan, Ankara-Riyad işbirliği, sadece askeri değil, diplomatik ve ekonomik yönleriyle de Orta Doğu’da yeni bir dönem başlatabilecek potansiyele sahip.

Sosyal Medyalardan Bizi Takip Edebilirsiniz:

Haber Bültenimize Abone Olun!
Bültenimize katılmak için e-posta adresinizi girin.

Yazarın Diğer Haberleri

Başa dön tuşu
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi sitemiz için devre dışı bırakınız.