İran, Yeraltı Füze Üssüyle Tehdit Seviyesini Artırdı
İran, yer altı kıyı füze üssünü duyurdu. Yeni tesis, İran'ın füze kapasitesini artırarak bölgesel güvenlik dengelerini değiştiriyor.
İran, yer altı kıyı füze üssünü tanıttı!
İran Devrim Muhafızları Ordusu (IRGC) Deniz Kuvvetleri, gelişmiş kıyı füze sistemlerini korumak için yer altı tünellerinde depolamaya başladığını duyurdu. 2 Şubat 2025’te IRGC Başkomutanı Tümgeneral Hüseyin Selami, bu adımın İran’ın füze operasyonel kapasitesini artıracağını ve saldırılara karşı koruma sağlayacağını belirtti. Yeni sistemler, hava saldırılarına ve diğer tehditlere karşı güvenli bir şekilde saklanırken, gerektiğinde hızla konuşlandırılabilecek.
Bu adım, İran’ın son yıllarda hız kazanan füze kapasitesini güçlendirme stratejisinin bir parçası. Yer altı füze depoları, İran’ın kritik askeri varlıklarını koruyarak, artan bölgesel gerilimlere veya dış saldırılara karşı caydırıcı bir unsur oluşturmayı hedefliyor.
İran’ın Füze Menzili 1.000 Kilometreyi Aştı
Tümgeneral Selami, İran’ın füze menzilinin artık 1.000 kilometrenin üzerine çıktığını ve ülkenin yüksek hassasiyetli saldırılar gerçekleştirme kapasitesine ulaştığını vurguladı. Bu gelişme, İran’ın karadan ve denizden gelen tehditlere karşı daha geniş bir stratejik etki alanına sahip olmasını sağlıyor.
Bu açıklamalar, İran’ın Ocak 2025’te gizli bir yer altı füze tesisini tanıtmasının ardından geldi. 10 Ocak 2025’te duyurulan bu tesis, İran’ın balistik füze programını genişletme çabalarının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Devlet televizyonunda yayınlanan görüntülerde, IRGC’nin üst düzey komutanları arasında Selami ve IRGC Hava-Uzay Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Emir Ali Hacızadeh de yer aldı.
Yeni Teknolojik Güncellemeler
Selami, İran’ın yalnızca füze depolama ve menzil artırma ile yetinmediğini, aynı zamanda gemi sistemleri, elektronik harp ve deniz saldırı yeteneklerinde de önemli modernizasyonlar yaptığını belirtti. Bu yenilikler, İran’ın sabit ve mobil askeri unsurlarını çağdaş savaş koşullarına uygun hale getirerek daha etkili operasyonlar yürütmesine olanak tanıyor.
İran’ın artan füze gücü, bölgesel güvenlik dengelerini değiştirme potansiyeli taşıyor. Özellikle ABD’nin Orta Doğu’daki askeri varlığı ve İsrail için bu gelişme ciddi bir tehdit oluşturuyor. IRGC’nin kıyı füze sistemleri artık İran topraklarından uzun menzilli hassas vuruşlar yapabilme kapasitesine sahip. Bu da İran’ın, bölgedeki askeri ve sivil altyapıyı hedef alabileceği anlamına geliyor.
ABD ve İsrail İçin Artan Tehdit
İran’ın gelişmiş füze programı, İsrail’in askeri tesisleri, hava üsleri ve limanlarını tehdit ederken, ABD’nin bölgedeki askeri varlığı için de büyük bir risk oluşturuyor. Bahrain, Katar ve Kuveyt gibi ülkelerdeki ABD üsleri, İran’ın yeni uzun menzilli füzeleriyle hedef alınabilir.
İran Devrim Muhafızları Ordusu, sadece kıyı füzeleriyle değil, yeni nesil seyir füzeleriyle de gücünü artırıyor. 2 Şubat’ta duyurulan Ghadr-380 adlı yeni füze, 1.000 kilometrenin üzerinde menzile sahip ve gelişmiş elektronik harp sistemleriyle donatılmış. IRGC’ye bağlı haber kaynakları, bu füzenin düşman gemilerinin elektronik sistemlerini etkisiz hale getirebileceğini iddia ediyor.
Son bir ay içinde IRGC, üçüncü yer altı füze üssünü duyurdu. 18 Ocak 2025’te Basra Körfezi’nde bir başka yer altı deniz füze üssü tanıtılmıştı. IRGC, bu üslerin, denizden uzun menzilli saldırılar düzenleyebilecek platformlara ev sahipliği yaptığını belirtiyor.
Devlet televizyonunda yayınlanan görüntüler, gelişmiş Taregh sınıfı radar görünmez hızlı botların bu tesislerde konuşlandırıldığını gösterdi. Bu botların seyir füzeleri fırlatma kapasitesine sahip olduğu belirtildi.
İran, son haftalarda askeri tatbikatlarını artırarak bölgedeki askeri varlığını güçlendirmeye devam ediyor. Nükleer tesislerin çevresinde hava savunma tatbikatları düzenlenirken, Tahran’da 110.000 kişilik Basij milis gücü mobilizasyonu gerçekleştirildi.
IRGC komutanı Hüseyin Selami, bu askeri tatbikatların İran’ın caydırıcılığını vurgulamak ve düşmanlarının hesaplarını yeniden gözden geçirmelerini sağlamak için yapıldığını belirtti.
Bu gelişmeler, bölgesel güvenlik dinamiklerinde önemli değişimlere yol açabilir. ABD ve İsrail’in, İran’ın artan füze yeteneklerine karşı hava savunma sistemleri ve deniz güvenlik önlemlerini hızlandırması bekleniyor.