Guam savunması neden önemli? Anadolu savunmasına yarar mı?

Guam da konuşlu müşterek Amerikan üssü savunması güçlendiriliyor,

Amerika’nın Guam adasını savunma strateji ve taktikleri aslında modern savaşın ip uçlarını barındırıyor. Gelecek savaş ortamını, harekat ortamını her boyutuyla harekat alanını anlamak istiyorsak Guam ve Guam etrafında olanları ve olacakları izlemek yeterli olacaktır.

Guam da Amerikan “müşterek kuvvet üssü” bulunmakta, müşterek kuvvet üssü önemli bir askeri güç barındırıyor, hem hava hem deniz unsurlarının bulunduğu bir askeri üs burası. Ada’nın yüzde 30’u, ABD’nin Andersen Hava Kuvvetleri ve Deniz Kuvvetleri’ne ait üslerine ev sahipliği yapıyor. Bu müşterek üs yapılanmasına 1986 sonrası Goldwater-Nichols yasası ile geçildi ve günümüze kadarda uygulanmakta. Amerika körfez savaşı dahil bir çok çatışmayı bu yasa ve sonrası yaşanan devrimsel dönüşümle gerçekleştirdi.

Guam Savunma Stratejisi

Guam müşterek üssü için düşünülen savunma modeli Çin ile yapılacak bir savaşta beklenen ve tahmin edilen olası senaryolara göre düşünülen bir model ve bu model aslında içerik olarak uluslararası camia tarafından da takip ediliyor ve biliniyor.  Amerikan toprağı sayılan bu üs için Çin ve Kuzey Kore saldırı planları yapmaktalar. Kuzey Kore geliştirdiği füze teknolojisi sayesinde adadaki Amerikan varlığını tehdit edebilir bir seviyeye gelmiştir.

Bölgede artan Çin hareketliliği ve pasifikte var olmaya başlayan Çin deniz unsurlarını da düşünürsek, Amerikan güçleri için risk seviyesinin artmakta olduğunu söyleyebiliriz. Çin bölgede en son Müşterek Kılıç 2024B tatbikatını icra ederek Tayvan nedeniyle olabilecek bir çatışma için hazırlıklarını sergiledi. Guam pasifikte bir ada olduğu için lojistik anlamda anakara desteğine oldukça uzak ve lojistik ikmal yolları da tehdide açık bir durumda.

Katmanlı savunma mimarisi…

Guam coğrafi konumu nedeniyle açık deniz tehditlerine ve atmosfer içi ve atmosfer dışı hava tehditlerine karşı açık bir durumda. Amerikan silahlı kuvvetleri de bu durumu bildiği için bu tür tehditler için tedbirler almakta. Bu amaçla adaya atmosfer dışında füze önleme yeteneği THAAD (Terminal Yüksek İrtifa Alan Savunma) füze savunma sistemini konuşlandırıyor.

Hava tehditlerine karşı savunmaya uzaydan başlıyor.  Bu şekilde hem uzayda hem de atmosfer içinde önleme yapabilecek bir silahı adaya konuşlandırmış oluyor. Bu silaha entegre olarak çalışacak ve uzay tehditlerini gözetleyebilecek olan Alaska’daki Clear Space Force Üssü’nde konuşlanan Uzun Menzilli Ayrımcılık Radarını da (LRDR) sahaya sürdü ve envanterine aldı. İşte bu adar istasyonu ile hint-pasifik bölgesini gözetleyebilecek.

Amerika Guam etrafında yani dolaylarında tespit ettiği hedefleri, düşman unsurlarını takip etmeye devam edecek ve kendisine risk oluşturduğunu düşündüğü anlarda da doğru teşhis ederek savunma silahları, elinde ki tüm savunma unsurları ile angaje olacak. Bahsettiğimiz bu süreç uzaydan denizin altlarına, derinliklerine kadar uygulanacak usul ve yöntemlerin ana fikrini oluşturmaktadır.

Savaşın ilk günü olacaklardan biriside…

Amerika Tayvan kaynaklı savaş çıkması durumunda kendisi ve Hint Pasifik denizinde ki müttefikleri ile birlikte muhtemelen yani çok büyük bir ihtimalle savaşın tarafı olacak. Çin savunmasını yada daha doğru bir ifade ile Çin savaş makinasını durdurmak, yavaşlatmak belki şaşırtmak için insansız hava ve deniz araçlarını sahaya sürecek. Bu amaçla otonom hareket edebilen, yapay zeka kullanabilen ağ merkezli savaş konseptine uygun dizayn edilmiş tek yönlü veya çift yönlü (Tek yönlü veya tek kullanımlık sistem, geri dönüşü planlanmamış mesela kamikaze drone gibi platformalar) silah platformlarını savaş alanına sürecek.

Yukarıda bahsettiğimiz ilk gün senaryosunda Amerikan ordusu tarafından uygulanması yüksek ihtimalle muhtemel olan bu girişimin adı Replikator girişimidir. Amerika bu insansız sistemler aracılığı ile savaşta zaman kazanarak sahada inisiyatifi ele geçirmek istemektedir. Aslında ABD ile Çin arasında ki savaşta neler olabilir sorusunun cevabı çok bilinmeyenli denklem gibi tek seferde cevaplanacak bir soru değildir.

Entegre ve Müşterek birlikte…

Bu kadar büyük bir harekat alanında bu kadar önemli bir askeri coğrafyayı savunabilmek için kara, deniz ve hava unsurlarının entegre olması gerekir. Birimiz hepimiz hepimiz birimiz için demek gibi bir durum söz konusu. Bu nedenle kuvvetlerin yada Amerikan tabiri ile servislerin yeteneklerini bir birleri ile paylaşmaları ve birbirlerine entegre olmaları gerekir ki müşterek harekat icra edilerek savaş kazanılsın.

Bu amaçla entegre savaş mimarisin başarılı bir örneğini Alt Katman Hava ve Füze Savunma Sensörü LTAMDS geliştirilerek sistem seviyesinde kullanıma hazır hale getirerek gösterdi. Alt Kademe Hava ve Füze Savunma Sensörü veya LTAMDS, Ordunun gelecekteki Entegre Hava ve Füze Savunma sisteminde radar görevi görecek. Patriot bataryalarında da kullanılan bu sistem başarılı entegre savaş örnekleri verdi.

Kara kuvvetleri envanterinde bulunan bu radarın tespit ettiği bir hedefe deniz kuvvetlerinde ki bir gemiden angaje olundu ve atış başarılı sonuçlar verdi. Valiant Shield tatbikatında LTAMDS nin tespit ettiği hedefi SM 6 tahrip etmeyi başardı. Bu angajmanda yeni geliştirilen Komuta Kontrol sistemi olan IBCS kullanıldı.

ABD ye Yaptırım kararı alan Çin nedeniyle Amerika’da dron üreticileri zor duruma düştüler ve bu nedenle Amerikan ordusunun ihtiyacı olan insansız hava araçlarının tedarik süreçleri tahmin edilenden biraz daha uzun sürüyor. Bu sorunu çözmek için Tayvan, Malezya ve Avrupalı müttefiklerinden yardım arayışına gidiliyor.

Çin kendi tedbirlerini geliştiriyor

Çin bu duruma karşılık savunma tedbirleri geliştirmek için simülasyonlar ve gerçek tatbikatlar yaptı ve yapmaya da devam ediyor. Gerçek ortamda yapılan tatbikatta dron hedeflerinin yüzde 40 ı Çin silahlı kuvvetleri tarafından engellenememiş yani vurulamamıştır. Çin en büyük dron parçası üreticisi olduğu gerçeğinden hareket edersek benzer bir konseptide çok rahatlıkla uygulamaya koyabileceğini söyleyebiliriz.

Çin savaş sanayi Amerika ile kıyaslandığında dinamizm ve üretim kapasitesi olarak şu anda çok ileride ve önde. Tayvan Çin anakarasına çok yakın ve abluka altına alması çok kolay. Uluslararası durum müsade ettiği zaman Tayvan’ı Çin hegemonyasına alacak.

Üç adet olan uçak gemisi sayısını (Liaooning, Shandong, Fujian) hızla arttırıyor. sabırla ordusunu geliştiriyor

Anadolu savunmasına nasıl bir katkı sağlar

Guam da ki tahmini senaryo ve açık kaynaklardan elde edilen bilgiler ile modern ordular arasında ki savaşın senaryoları ve içeriği hakkında tahminlerimizi yapabiliyoruz. Bu Guam modeli savunma mimarisi bizlere de yol gösterici olacaktır.

Katmanlı, entegre, müşterek, birleşik, yapay zeka destekli, otonom ve birlikte çalışabilir bir harekat ortamı olacak ve olmakta dır. Türkiye olarak da biz savunma stratejimizi ve savunma mimarimizi bu esaslar doğrultusunda kurgulamalıyız.

Uzay gözlemleri…

Artık bizde uzay tehditlerini gözetleyebilir olmalıyız Kürecikteki NATO radarı gibi milli radarlarımız Taktik balistik Füze tehditlerini atmosferin üst katmanlarından çok alçak irtifalara kadar görmeliyiz. Uzay angajmanı için araçlar geliştirebilecek olgunluğa yaklaşan sanayimiz bize ihtiyacımız olanı verebilir.

Birleşik ve Müşterek Harekat…

Savunma yükümüzü paylaşacak müttefikler edinmeliyiz bu müttefikler NATO dışında entegre ve çok uluslu çalışabilir olacağımız ülkeler olabilir. Azerbaycan, Ürdün, Gürcistan, Ukrayna, Karabağ, Arnavutluk, Kosova  bu tür işbirliği için potansiyel adaylardır. Bu ülkeler ile hem NATO hemde milli olarak savunma mimarileri geliştirebiliriz. Bu birleşik harekat ihtiyacını ortak tatbikatlar ile olgunlaştırarak bir seviyeye getirebiliriz. Amerika’nın pasifik ülkeleri ile yaptığı tatbikatların amacıda bu değil mi? Ortak operasyon yapabilen ordular oluşturmak.

Yapay Zeka kullanan İnsansız Silah sistemleri…

Terörle mücadelede çok şey öğrenen Türkiye bu tecrübelerini konvansiyonel harp ihtiyaçları ile birleştirerek güçlü bir orduya hızla evirilebilir. Artan dron ve İHA/SİHA kullanımı nedeniyle Ukrayna savaşında da gördüğümüz gibi hava tehditleri çok farklı boyutlara ve çeşitlere ulaştı.

Savunma sanayimizi başta dron tehdidi olmak üzere gözetleme ve entegrasyon konularında uzmanlaştırmalıyız.

Entegre Komuta Kontrol…

Amerika Guam operasyonlarını “entegre muharebe alanı yönetim ve komuta sistemi  IBCS” sistemi yazılımı ile yönetmeyi düşünüyor. Entegre olmayan silah sistemlerinin verimliliği tartışılır. Ülkemizde de milli firmalarımız bu konuda ilerlemeler kaydettiler ve hatta NATO ya da çözümler üretiyorlar. Komuta kontrol yazılımlarını başlı başına bir silah olarak değerlendirmek yanlış olmaz.

Silah ailemiz…

Modern silah envanterimiz hızla geliştirip çoğaltmalıyız.  Guam da gördüğümüz gibi silah ailesini genişleterek savunma güçlü bir şekilde inşa edilebilir. Maalesef daha fazla fedakarlık yaparak geleceğimiz için silahlanmaya para ayırmamız gerekiyor.

Bu işler için bize finansman sağlayacak ekonomik kaynakları her zaman düşünerek hareket etmeliyiz.

Pasifikte Guam özelinde yaşanacak Çin-ABD savaşı bize modern savaşın ip uçlarını veriyor.