Ege’de Gerilim Tırmanıyor! Fırkateynler Karşı Karşıya
Türkiye, Ege Denizi’nde fırkateyn konuşlandırarak Yunanistan’la tansiyonu artırdı. Bölgede araştırma faaliyetleri nedeniyle deniz sınırlarında kriz büyüyor.
Ege’de Türkiye-Yunanistan Gerginliği: Fırkateyn Hamlesi
Türkiye ve Yunanistan arasında Ege Denizi’ndeki deniz sınırları ve ekonomik hak iddiaları nedeniyle yaşanan gerilim, 15 Kasım 2024 tarihinde yeni bir boyut kazandı. Dört Türk fırkateyni, Kasos ve Kerpe boğazları yakınlarındaki Güney Ege Denizi’ne girerek diplomatik ve askeri bir hareketliliğe sebep oldu. Yunanistan bu adımı bir hücumbot ve bir fırkateyn ile izleyerek karşılık verdi. Türk deniz unsurları bölgeden ayrılmadan önce herhangi bir müdahalede bulunmadı, ancak durum bölgesel tansiyonu yükseltti.
İddiaların Merkezinde İtalyan Araştırma Gemisi Var
Türk gemilerinin bu hareketinin, İtalyan araştırma gemisi Ievoli Relume’nin bölgede araştırma yaptığına dair söylentilerden kaynaklandığı iddia edildi. Ancak Yunan yetkililer, geminin Girit’in kuzeyinde bulunduğunu ve NAVTEX ilan edilmediğini belirtti.
Bu olay, Temmuz ayında yine aynı gemi nedeniyle yaşanan 40 saatlik bir krizi hatırlattı. O dönemde Türkiye, Libya ile imzaladığı deniz yetki alanları mutabakatını gerekçe göstererek bölgede hak iddia etmişti. Yunanistan ise Mısır ile yaptığı Münhasır Ekonomik Bölge (EEZ) anlaşmasına dayanarak uluslararası hukukun yanında olduğunu savundu.
Türkiye ve Yunanistan Arasındaki Süregelen Çatışma Alanları
Bu olay, Türkiye ile Yunanistan arasında uzun süredir devam eden deniz sınırları ve hava sahası anlaşmazlıklarının yeni bir yansıması oldu. Özellikle Ege Denizi’nde:
- Münhasır Ekonomik Bölgeler (EEZ): İki ülke, enerji kaynaklarının bulunduğu deniz alanları üzerinde hak iddiasında bulunuyor.
- Adaların Silahlandırılması: Yunanistan’ın bazı Ege adalarını silahlandırması, Türkiye tarafından uluslararası anlaşmalara aykırı bulunuyor.
- Hava Sahası Anlaşmazlıkları: İki ülkenin ulusal hava sahası tanımları da sıklıkla ihlallere neden oluyor.
Diplomasi ve İletişimin Önemi
Uzmanlar, bu gibi olayların iki ülke arasındaki kırılgan ilişkilere dikkat çektiğini ve doğrudan iletişim mekanizmalarının önemini vurguluyor. 2020 yılında Kastellorizo yakınlarında yaşanan Limnos ve TCG Kemalreis fırkateynleri arasındaki çarpışma bu tür krizlerin hızla tırmanabileceğini gösteriyor.
Türkiye’nin Mavi Vatan stratejisi ve Yunanistan’ın uluslararası hukuka dayalı savunması, iki ülke arasında çözülmesi zor bir gerilim yaratıyor. Ancak bu gerilimlerin kontrol altında tutulması için diplomatik kanalların açık tutulması gerektiği belirtiliyor.