ABD İstihbaratı: Çin’in Yeni Nükleer Birimleri Hızla Artıyor
ABD, Çin’in nükleer kapasitesini hızla artırdığını ve yeni silah sistemleriyle küresel güç dengesini etkilediğini raporladı.
ABD İstihbaratı Çin’in Yeni Nükleer Birimlerini Uyardı
Çin’in hızla büyüyen nükleer kapasitesi, özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin dikkatini çekiyor. ABD Savunma İstihbarat Teşkilatı’nın (DIA) son raporuna göre, Çin, nükleer cephaneliğinde tarihinin en hızlı ve iddialı modernizasyon sürecini yaşıyor. Pekin, ABD ile stratejik rekabet içinde, yeni nükleer silah sistemlerine büyük yatırımlar yaparak küresel sahnedeki konumunu güçlendiriyor.
Rapora göre, Çin’in nükleer başlık stoğu 500’ü aşmış durumda ve bu rakamın 2030 yılına kadar 1.000’e ulaşabileceği tahmin ediliyor. Bu büyüme, özellikle kıtalararası balistik füze (ICBM) envanterinin genişlemesiyle destekleniyor. DF-31 ve DF-41 gibi füzeler, ABD topraklarına ulaşabilme kapasitesine sahip olup, özellikle MIRV (çoklu hedefe bağımsız yeniden giriş aracı) teknolojisi ile aynı anda birden fazla hedefi vurabiliyor.
Kara Tabanlı Nükleer
Çin, kara tabanlı nükleer kapasitesini güçlendirmek amacıyla Gansu bölgesinde 120 yeraltı silosu inşa etti. Bu silo kompleksi, Çin’in tarihindeki en büyük genişleme olarak nitelendiriliyor ve DF-31 ve DF-41 gibi ICBM’leri barındıracak. Buna ek olarak, DF-26 orta menzilli balistik füzelerle donatılmış yeni tugaylar kuruldu. DF-26, hem nükleer hem de konvansiyonel saldırı yapabilme yeteneğine sahip, bu da Çin’in stratejik vuruş opsiyonlarını çeşitlendirmesine olanak tanıyor.
Denizaltı Tabanlı Nükleer
Çin’in denizaltı tabanlı nükleer kapasitesi de genişlemeye devam ediyor. İki yeni Type 094 JIN sınıfı nükleer denizaltı devreye girerek, bu sınıfta devriye yapabilen denizaltı sayısını altıya çıkardı. Bu denizaltılar, JL-3 denizaltıdan fırlatılan balistik füze (SLBM) ile donatılmış olup, ABD hedeflerine Güney Çin Denizi gibi korunmuş bölgelerden ulaşabiliyor.
Çin ayrıca H-6N stratejik bombardıman uçağı ile nükleer triadının hava bileşenini güçlendiriyor. 2019 ulusal geçit töreninde gösterilen bu uçak, havada yakıt ikmali yapabiliyor ve havadan fırlatılan balistik füze taşıyabiliyor. Bu yeni hava kapasitesi, Çin’in nükleer operasyonlardaki esnekliğini artırıyor.
Son olarak, Çin düşük tesirli nükleer başlıklar üzerinde de çalışmalar yürütüyor. Bu başlıklar, bölgesel çatışmalar veya sınırlı önleyici saldırılar bağlamında daha orantılı yanıt seçenekleri sunarak, Çin’in stratejik hesaplamalarını daha karmaşık hale getiriyor.