Donanma Tıbbı Dağıtılmış Filoya Hazırlanıyor
ABD Donanması, dağıtılmış operasyonlara uygun tıbbi sistemleri geliştiriyor. Seyyar tıbbi sistemler ve yeni tıbbi gemiler öne çıkıyor.
Donanma Tıbbı, Dağıtılmış Filoya Hazırlanıyor
ABD Donanması, savaş alanındaki yaralılara yönelik eski sağlık hizmeti yaklaşımını değiştirerek, modern savaş ortamına uygun, daha dağıtılmış bir yapıya geçiyor. Bu dönüşüm, personelin ihtiyaç duyduğu tıbbi ekipmanları hızlı ve verimli bir şekilde temin etmeyi amaçlıyor.
Donanmanın operasyonel konsepti olan “Dağıtılmış Deniz Operasyonları” (Distributed Maritime Operations), filonun varlıklarının geniş bir alana yayılmasını gerektiriyor. Bu yaklaşım, düşmanların belirli bir birimi tespit edip saldırmasını zorlaştırmak için geliştirildi. Ancak bu durum, tıbbi bakımın dağıtılmış güçlere nasıl ulaştırılacağı konusunda yeni zorluklar yaratıyor.
Donanma’nın seyyar görevlerden sorumlu program yöneticisi Yüzbaşı Jonathan Haase, “Savaş alanında yaralanan bir denizciye tıbbi yardım sağlamak için belirli temel işlevler var. Sorun, bu yetenekleri doğru zamanda, doğru yerde ve doğru eğitilmiş personelle nasıl sağlayacağımız,” dedi.
Haase’nin belirttiği iki önemli konu öne çıkıyor: İlk olarak, sağlık görevlilerinin yaralı bir askere müdahale etmek için gerekli ekipmanlara kolayca erişebilmesi. İkinci olarak ise, bu ekipmanların küçük botlar, helikopterler veya kara araçlarında taşınabilir ve kullanılabilir olması gerekiyor.
Bu kapsamda geliştirilen “En-Route Care System” (ERCS), ilk kez Ekim 2022’de Eisenhower Taarruz Grubu’nda kullanıldı. Bu sistem, kritik bakım hemşiresi ve arama kurtarma sağlık teknisyeniyle birlikte entegre yoğun bakım ünitesini içeriyor. ERCS, dağıtılmış güçlere, yaralıya müdahale etmek için hazır bir tıbbi ekipman seti sağlıyor ve hastayı daha büyük bir tıbbi tesise ulaştırmadan önce gereken bakım seviyesini sunuyor.
Ancak, savaş alanında bu bireysel sorumluluklar daha da zorlaşıyor. Haase, örneğin bir denizcinin ventilatöre bağlanıp helikopterle taşınması gerektiğinde, mevcut ventilatörün bu taşıma aracıyla uyumlu olup olmadığının sorulabileceğini belirtti. Bu tür soruların yanıtı Washington’daki mühendisler tarafından daha kolay bulunabiliyor.
Donanmanın geçirdiği dönüşüm, yeni tıbbi cihazlar geliştirmekten ziyade mevcut ekipmanların savaş alanı ortamına daha uygun hale getirilmesine odaklanıyor. Hastanelerde kullanılan cihazlar genellikle sivil tıbbi uygulamalarla benzer olsa da, deniz ortamındaki zorlu koşullara uyum sağlamak için bazı ayarlamalar gerekiyor.
Haase, ventilatör örneği üzerinden bu durumu açıklayarak, “Saha için en uygun ventilatörü seçtik ve bunu destekleyici ekipmanla birlikte tüm platformlarda sorunsuz çalışacak şekilde entegre ettik. Sonuçta yeni bir ventilatör geliştirmedik, sadece mevcut cihazların farklı platformlarda uyumlu olmasını sağladık,” dedi.
Bu dönüşüm sürecinin tam olarak ne zaman başladığına dair net bir tarih veremese de Haase, 2018’in donanmanın tıbbi yeteneklerini dönüştürmeye başladığı yıl olduğunu belirtti. Daha önce, Donanma Tıp Bürosu (BUMED) bu alandaki tüm sorumluluklara sahipti, ancak 2018’den itibaren bu sorumluluklar Naval Sea Systems Command (NAVSEA) ve Deniz Operasyonları Ofisi (OPNAV) gibi farklı birimlere bölündü.
Naval Sea Systems Command tarafından önerilen tam kapsamlı değişikliklerin geliştirilmesi ve uygulanması yaklaşık 800 milyon dolara mal olacak. Şu ana kadar Haase’nin ofisi, bu çalışmalar için 122 milyon dolarlık fonu yönetiyor.
Ayrıca, Haase’nin ofisi, mevcut 1.000 yatak kapasiteli Mercy ve Comfort hastane gemilerinin yerini alacak olan Expeditionary Medical Ship (EMS) projesiyle de iş birliği yapıyor. EMS, Donanmanın daha dağıtılmış operasyonel konseptlerine uygun daha hareketli gemiler sağlamak amacıyla geliştiriliyor.