“Hareketsiz” rüzgar türbinleri geliyor.
"Hareketsiz" rüzgar türbinleri geliyor. Hemde binalarımızda.
Otomotiv devi, geleneksel türbinlere alternatif olarak İngiltere’de ki fabrikasının tavanında bu sistemin bir ünitesini deniyor
Otomotiv devi BMW, geleneksel türbinlere alternatif olarak “hareketsiz” olarak adlandırılan bir rüzgar enerjisi sistemini deniyor.
Alman grup, Mini’nin üretildiği İngiltere’nin Oxford kentindeki tesislerinde, ABD merkezli Aeromine Technologies tarafından geliştirilen sistemin bir prototipini kurdu.
BMW’ye göre Aeromine ünitesi, “dahili bir pervanenin arkasına hava çekerek temiz elektrik üreten bir vakum etkisi yaratan kanat benzeri dikey kanat profillerine sahip”.
Aeromine’in patentli aerodinamik tasarımı bina hava akışını yakalar ve güçlendirir. Rüzgar kanat profillerinden geçtiğinde, düşük bir basınç oluşur ve hava giriş ve dahili jeneratör aracılığıyla yukarı çekilir.
Aeromine ünitelerinin görünür hareketli parçaları yoktur. Sessiz çalışırlar, az bakım gerektirirler ve yaban hayatı üzerinde minimum etkiye sahiptirler. Tasarım, silikon ve nadir toprak mıknatısları gibi çevre dostu olmayan malzemelerden kaçınır.
Aeromine, binanın baskın rüzgar yönüne bakan kenarına yerleştirilecek şekilde tasarlanmıştır.
Binanın ve dikey kanat profillerinin sağladığı rüzgar ivmelenmesinin birleşimi pervanenin arkasında bir vakum yaratıyor. Daha sonra pervanenin yanından hava emilir ve güç üretilir.
BMW, Oxford’a kurulan sistemin gücü hakkında hiçbir ayrıntı vermedi. Web sitesine göre Danimarka Enerji Ajansı’ndan ve diğer kurumlardan hibe desteği alan Aeromine, “yıllık ortalama rüzgar hızının altı metre/saniye olduğu bir alanda 15 metre yüksekliğindeki bir binada bulunan 10 ünitelik bir sistemin yılda yaklaşık 100 MWh üreteceğini” söylüyor.
BMW, sistemin tesisindeki güneş enerjisi kurulumlarını tamamlayacağını söyledi. Diğer endüstriyel gruplar gibi, otomotiv devi de operasyonlarını karbondan arındırmak için yerinde yenilenebilir kaynaklara bakıyor.
Binalar, kenarlarda ve köşelerinde rüzgar yukarı doğru itilir ve böylece rüzgarın hızı artar.
Aerodinamik tasarım, köşelerde ki kenarlarda ki bu rüzgarı daha da hızlandırarak, merkezi kolonun arkasında düşük basınç bölgesi oluşmasını sağlıyor.
Meydana gelen düşük basınç, ünitenin altından gelen havayı sistemin içine doğru yönlendirir, pervaneye doğru yoluna devam eden zemin akımı ikincil bir akış oluşturur. Gücü üreten bu ikincil iç akış ile oluşan akımdır.
Yenilenebilir enerjide oyun değiştirici olarak tanıtılan bu sistemi tanıtan videoya burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz. Güneş enerjisi ile birlikte kullanıldığında bir binanın % 100 enerji ihtiyacını karşılayacağı iddia ediliyor. Günümüzde tartışılan hava sahası gözetleme sorununa güvenli, etkili bir çözüm olabilir. Gürültü olmadan titreşim yapmadan kuşlara zarar vermeden yapılan bu üretim oldukça dikkat çekici görünüyor. Güneş panellerinden %50 daha fazla enerji üreteceği düşünülen sistem yakın zamanda evlerimizin çatılarında görülebilir mi?
Bir Yorum